Hasta gövdesi biraz öne doğru 10 derece
kadar eğik, hafif dik ellerini dizlerine veya koltuğun kolluğuna
dayayarak rahat oturur. Baş serbest olmalı, bir başlığa dayanmamalıdır.
Doktor hastanın sağında, dizleri hasta koltuğuna yakın oturur. Hastanın
tam karşısında durmalı, omuzlar paralel tutulmalı, boyun ortada dik
durmalıdır. Simetrinin sağlanması muayenedeki yanılmayı azaltır. Ağızda
protez varsa çıkarılır. Yemek artıkları varsa önceden ağız su ile
çalkalanmalıdır. Işık kaynağı hastanın sağında ve başının biraz
gerisinde durmalıdır. Kaynak hastanın sağında ise alın aynası sol göz
üzerinde tutulur. Işık kaynağı, alın aynası ve larenks aynası aynı
düzlemde olmalıdır. İndirekt larengoskopide, ışık huzmesi hipofarenksin
uzun ekseni boyunca seyreder. Işık vokal kordların üst yüzeyine dik açı
ile düşer. Işığın büyük bir kısmı vokal kordlardan ışık kaynağına veya
farenksteki aynaya reflekte olur. Işık yüzeye daha yatay seyreder. Bu
yüzden indirekt larengoskopide kordlar beyaz, direkt larengoskopide daha
pembe renkte görülür. Larenks aynası ile larenks daha natüreldir. Ayna
imajı görüldüğünden ön arka, sağ taraf sol gibi görülür. Halbuki direkt
larengoskopide görüntü normaldir, gerçektir.
İndirekt larengoskopide sağ kordun imajı
hekimin sol tarafındadır. Direkt larengoskopide sağ kord hekimin
sağındadır. Çocuklarda ise, hekim büyük bir sabırla muayeneyi anlatıp
çocuğu alıştırmalıdır. Larenksi ayna ile görmek mümkün olmazsa direkt
larengoskopi yapılır.
Muayeneden önce hastaya yapılacak işlemler
bütün açıklığı ile anlatılır. Derin nefes alıp vereceği ve söylendiğinde
“eee” veya “iii” sesi çıkaracağı hatırlatılır. Hasta ağzını tam açmalı,
devamlı ve düzenli nefes alıp vermeli ve dilini mümkün olduğu kadar
dışarı çıkarmalıdır. Hasta rahat ve gevşek olmalı, böylece boğazda spazm
ve öğürme refleksi azaltılmış olur.
Frenulum kısalığında dilin tutulması zor
olur. Hatta alt dişler dili zedeleyebilir. Hekim sol elinin baş parmağı
üstte orta parmağı alta gelmek üzere bir gazlı bez ile hastanın dilini
dışarı çeker. Serbest kalan işaret parmağı ile üst dudağı yukarı doğru
kaldırır. Bazen hastaya dilini kendisinin dışarı doğru çekmesi söylenir.
Bunun için hasta sağ elinin işaret parmağı dilin üzerinde baş parmağı da
alta gelmek üzere tutup çekebilir.
Larenks aynasının büyüklüğü orofarenksin
genişliğine göre seçilmelidir. Larenks aynasının soluk alıp vermek
sırasında buğulanmaması için alkolle silinir, alkol alevinde hafif
ısıtılır veya ışık kaynağında ısıtılır veya üzerinde bir sabun solüsyonu
damlatılarak gazlı bezle silinir. Sabuna allerjisi varsa uvula ve
farenkste aniden allerjik ödem gelişebilir. Ayna ısıtılmışsa el sırtı
ile ısısı kontrol edilmelidir. Ayna ortalama 45 derecelik açı ile
tutularak muayene edenin alın aynasından gönderilen ışığın larenkse
yansıması sağlanır. Ayna dil köküne dokunmamalıdır. Uvulaya hafif
dokunmalı, uvula ayna ile farenks arka duvarı arasında kalmalıdır. Ayna
ile ilk görülen larenksin arka bölümüdür. Gevşek olursa vokal kordlar
görülebilir. Vokal kordlar “iii” veya “eee” sesi çıkartıldığında tam
olarak görülür. Buna rağmen kordlar görülemezse hastaya “hah hah” sesi
çıkarttırılmalıdır.
Kordların serbest kenarı ve üst yüzeyleri,
aritenoidler, ventrikül, ventriküler bandlar, subglottik bölge,
ariepiglottik plika, epiglotun lingual ve larengeal yüzü,
glossoepiglottik kıvrım, piriform sinüs, dil kökü değerlendirilir.
Vokal kordların sfinkter kas grupları, krikoaritenoid, lateral
aritenoid, tiroaritenoid ile dilatatörleri krikoaritenoid posterior
fonksiyonları için kord hareketlerine bakılır. Öğürme refleksi fazla
olan hastalarda %1 pantokain ile farenks anestezisi yapılır. Buna rağmen
uyum sağlayamayan hastada muayene aç karınla gelmek üzere başka bir güne
ertelenebilir. Epiglotun düşük olması veya uzun oluşu larenksin
görülmesini engeller. Baş arkaya getirildiğinde “iii” sesi çıkartılırsa
görüş sağlanabilir. Bu da yetersizse epiglotu künt uçlu bir sonda ile
dil köküne doğru çekip ayna ile bakmalıdır. Bunun için topikal mukoza
anestezisi şarttır. Servikal vertebra fiksasyonu ve temporomandibuler
eklem ankilozu nedeni ile ağzını açamayan hastalar için fleksibl
fiberoptik aletle muayene yapılır.
Killian
pozisyonunda hasta ayakta, muayene eden oturur durumdadır. Böylelikle
posterior komissür daha iyi görünür. Türck pozisyonunda ise muayene eden
ayakta iken, hasta oturmaktadır. Burada da ön komissürü daha iyi görmek
mümkündür.
Not: İndirek larengoskopi ile
biopsi almak ve polip ekstirpasyonu gibi müdaheleleri yapmak topikal
anestezi ile mümkündür. Ancak günümüzde "mikrolarengoskopi" yöntemi
daha fazla tercih edilmektedir.
|
|