B- ENFEKSİYÖZ / ENFLAMATUAR HASTALIKLAR |
Doç.
Dr. Oğuz BASUT |
Aurikula Erizipeli
Aurikula derisinin ve çevresinin sınırları belirgin
kızarıklık, şişlik ve gerginlikle karakterize akut,
lokalize, süperfisiyal selülittir. Lobül de
tutulmuştur. Etkilenen cilt belirgin şekilde
ilerleyen, iyi sınırlı, hassas, parlak ve
kırmızımsıdır. Sıklıkla, kırgınlık hissi, ateş vardır.
Küçük epiderm defektlerinden giren ve derinin lenf
yollarıyla yayılan streptokoklar tarafından
oluşturulur.
Tedavi:
Seçilecek ilaç penisilindir (3x1.2 milyon İÜ
penisilin-V PO veya ilerlemiş hastalıkta 3x10 milyon
İÜ penisilin-G .İV). Ek olarak soğutucu pansuman
(alkol) veya antibiyotik içeren merhemlerle kulak
bandajı yapılır.
Aurikula Perikondriti
 Perikondriumun
kızarıklık, yumuşak ödem, kuvvetli ağrıyla karakterize
bakteriyel enfeksiyonudur. Genellikle aurikula
yaralanması veya cerrahi travmaya bağlı olarak
gelişir. Spontan olarak gelişen vakalarda, açık veya
gizli diyabet araştırılmalıdır. Ağrı ve DKY’da
şiddetli kaşıntı şikayeti vardır. Aurikulada normal
konturların kaybolması, şiddetli ağrı ve lokal
sıcaklık artışı olur. Şiddetli vakalarda kabuklanma
olabilir. Ateş ve lenfadenopati ve lökositoz sıktır.
Etken, sıklıkla stafilokoklar, bazen psödomonas,
proteus gibi suşlardır.
Tedavi:
Antibiyotik ve kortikosteroidli pomatlarla tamponaj,
ek olarak geniş spektrumlu sistemik antibiyotikler (sefalosporin
veya kinolon) ve sistemik kortikosteroidler (metilprednizolon
4 mg tb, azalan dozlarla, başlangıçta 1x3 tb 3 gün,
sonra 1x2 tb 3 gün, sonra 1x1 tb 3 gün) verilebilir.
Topikal tedavide rivanollü pansuman çok etkilidir.
Enfeksiyon bölgesel yumuşak doku ve lenfatiklere
yayılmışsa, hastaların yatırılarak IV tedavi
gerekebilir. Eğer medikal tedaviye yanıt alınamıyorsa,
cerrahi girişim uygulanır. Cerrahide nekrotik dokular
eksize edilip, lokal cilt flepleri ile defektler
kapatılır. Fleplerin altına yerleştirilen irrigasyon
drenlerinden günde 3 kez antibiyotikli solüsyonlarla
yıkama yapılmalıdır.
Dikkat:
Perikondritin nükslerinde olası sonuç “pehlivan –
güreşçi” kulağıdır (büyümüş, kalınlaşmış, sert
balmumu kıvamında kıkırdak iskelet). |
Akut Diffüz Otitis Eksterna
Tragusa
bası uygulandığında ağrı, ödem, bazen lümenin tam
kapanmasıyla (takiben işitme kaybı) ve sıklıkla
pürülan sekresyonla karakterize DKY’nun en yaygın
enfeksiyonudur. Sıcak ve nemli iklimlerde sıklıkla
oluşur. Genellikle yüzücülerde görüldüğü için
yüzücü kulağı, tropikal kulak gibi
isimlerle de adlandırılır. Olguların %90’ı tek
taraflıdır. Yüksek çevre ısısı ve nemi, dalmanın
arttırdığı cilt maserasyonu, lokal travma (kulak
pamukları gibi uygulamalarla) ve bakteriye maruz kalma
AOE gelişimine neden olur. Diğer faktörler; aşırı
terleme, serumen yokluğu, dar veya uzun DKY, alkali pH
ve işitme cihazı kullanımıdır. Genelde hastalarda
yüzme sonrası bir veya iki kulakta kaşıntı başlar.
Kulakta belirgin hassasiyetle birlikte çok hızlı kulak
ağrısı ortaya çıkar. Kulak ağrısı, kulak
hareketleriyle artan özelliktedir. DKY’nu tamamen
kapatabilen ödem gelişebilir. Bu nedenle genellikle
kulak zarını görebilmek için çok küçük bir kulak
spekulumu kullanmak gerekir. Enflamasyon, DKY’nu
kapatacak derecede ödeme yol açarsa, kulakta dolgunluk
ve işitme kaybı gelişir. Diapozon testleri, orta
kulağın etkilenmediğini göstermede hekime yol
gösterir.
Muayenede DKY ödemle kapanmış olup, oldukça hassastır.
Eritem izlenmez ve genellikle kulak akıntısı yoktur.
Tragusun önünde lenfadenopati yaygındır. Ağrılı ve
büyümüş bir postaurikuler lenf nodu varsa, yanlışlıkla
mastoidit tanısı konulmasına neden olabilir. Muayenede
aurikulanın hareket ettirilmesi veya tragus üzerine
bası uygulanması ağrının artmasına neden olur.
Etken:
Nonspesifik, genellikle bakteriyel (stafilokoklar,
proteus, psödomonas), nadiren viral veya mikotik;
eksojen deri yaralanmalarıyla kolaylaşır (klorlu veya
temiz olmayan banyo suları, tozlu çalışma ortamı,
mekanik manipülasyonlar, kulak çubukları, kronik orta
kulak sekresyonu), endojen hastalıklar (DM) veya lokal
özellikler (DKY eksostozları)
Tedavi:
Hafif veya orta şiddetteki AOE, kanaldaki
birikintilerin temizlenmesi, antibiyotik, antiseptik
veya asidik solüsyonların uygulanması ile tedavi
edilebilir. Asetik asitin %2’lik solüsyonları,
neomisin, gentamisin, polimiksin veya polimiksin-neomisinli
ve steroidli damlalar genellikle etkilidir.
Kloramfenikol veya siprofloksasin gibi antibiyotik
tozları, yüksek antibiyotik konsantrasyonu
sağladıklarından dolayı önerilmektedir. DKY’nun steril
bir aspiratörle sekresyon ve debrislerden
temizlenmesi, ileri ödemde alkol (%70) ve/veya
antibiyotik- ve kortizon içerikli pomatlar emdirilmiş
gazlar yerleştirilir. Aurikula veya bölgesel lenf
nodlarının katılması durumunda sistemik antibiyotikler
tedaviye eklenmelidir. DKY enfeksiyonlarında en iyi
lokal tedavi preparatı, borik asit ve oksijenli su
karışımından oluşan damlalar olsa da ödem çözücü
etkisi nedeniyle %8.5’luk Alüminyum asetat solüsyonu
sıkça kullanılmaktadır. Gerekirse bunlar kulak
tamponları üzerine 3-5 gün damlatılarak kulak
temizlenir. Hasta damlaları ödem kaybolduktan sonra 10
gün daha kullanmaya devam etmeli ve en az 6 hafta
kulağını sudan korumalıdır.
Oral
antibiyotikler nadiren gerekir. Fakat otitis eksterna
ile birlikteyse, lokal ya da sistemik yayılım mevcutsa
kullanılmalıdır.
Hasta toksik bir durumda, özellikle kulak kanalında
granülasyon dokusu ve şiddetli ağrı varlığında, oral
antibiyoterapiye yanıt alınamıyorsa parenteral
antibiyotikler kullanılmalıdır. Oral veya parenteral
antibiyotikler psödomonas ve stafilokoklara etkili
olmalıdır. Sefalosporinler, penisilinaz dirençli
penisilinler ve florokinolonlar kullanılabilir.
Dikkat:
Ödemin çözülmesinden sonra (birkaç gün sonra) dikkatli
kulak mikroskopisi uygulanarak orta kulak kökenli bir
sekresyon (KSOM, kolesteatom) nedeniyle eşlik eden bir
DKY iltihabı olup olmadığı araştırılmalı, ekarte
edilmelidir.
Akut Lokalize Otitis Eksterna
- DKY Furonkülü
DKY’ndaki bir kıl kökü veya serüminöz bezde, tragusa
basmakla ağrı, kulak yolu derisi ödemi, sıklıkla
retroaurikuler bölgeye veya tragusa yayılan şişmeyle;
bölgesel lenfadenitle karakterize enfeksiyonudur.
Lezyonlar, genellikle DKY 1/3 dış kısmında ve meatusun
üst bölümünde lokalizedirler. Apopilosebasöz
glandların obstrükte olması sonucu meydana gelir.
Birkaç kıl folikülünü etkileyen geniş lezyonlar
halinde ise karbonkül adını alır. Kulak kanalı
ağrılıdır. Saat 12 civarındaki hassasiyet hariç DKY
normal görünümdedir. Bu alan üzerine kulak spekulumu
ile basınç oluşturulunca çok fazla hassasiyet
gösterir. Lokalize kızarıklık, daha sonra apse
oluşumunu gösteren sarı renkli odak halini alır.
Etken:
DKY deri eklerinin stafilokoksik enfeksiyonu.
Tedavi:
Apse oluşumu durumunda insizyon, bunun dışında alkol
ve/veya antibiyotik ve kortizonlu pomat emdirilmiş gaz
yerleştirilir.
Malign Otitis Eksterna (Necroticans)
Özellikle diyabetiklerde,
yaşlı hastalarda sıradan bir otitis eksterna
zemininde gelişebilen
progresif, ağır nekrotizan enfeksiyondur.
Buna
karşın, özellikle HIV enfeksiyonuna sahip olanlar
olmak üzere tüm immün suprese ve diyabetik
olmayanlarda da görülebilir.
Etken:
P.aeruginosa’nın kıkırdak DKY’nun kemiğe
birleşimindeki doku aralıklarından girmesi sonucu
iltihabın fossa retromandibularis’in derinliklerine,
kafa tabanı boyunca foramen jugulare’ye dek (petroz
kemik osteomiyeliti) yayılması.
Nadiren S.Aureus, mukor veya aspergillus da etken
olarak görülebilir.
Klinik / Bulgular:
Kulak yolu tabanında granülasyonlu iltihap, pis kokulu
sekresyon, kafa çiftleri felçleri (VII, sonraları
diğer bazal kafa çiftleri), kuvvetli
inatçı ağrı.
Yumuşak doku, kıkırdak ve kemiği işgal eden bu
hastalık 7., 10. ve 11. kraniyal sinirlerde paralizi
yapabilir. Sinsi başlangıçlı olup, genelde öncesinde
minör travma hikayesi vardır.
Tanı:
Otoskopi, kültür, gerekirse biyopsi (maligniteyi
ekarte etmek gerekebilir), Schüller grafisi, gerekli
durumlarda yüksek rezolüsyonlu temporal kemik BT’den
faydalanılır.
Tedavi:
Hasta hospitalize edilir.
Cerrahi debridman, kombine yüksek doz anti-psödomonal
etkili antibiyotikler 4-6 hafta süre ile IV yolla
uygulamak gereklidir.
Hiperbarik
oksijen tedavisi, anaerob ortamı azaltmada yardımcı
olur. Topikal olarak gentamisin ve asetik asit
preparatları damla olarak kullanılabilir. Tedaviye ilk
yanıt , ağrıdaki azalmadır. Tedaviye enfeksiyon
tamamen ortadan kalkıncaya kadar devam edilmelidir.
Mortalite, fasiyal paralizili vakalarda %67, diğer
kraniyal sinir tutulumu olan vakalarda %80 olarak
bildirilmektedir.
Dikkat:
Malign otitis eksterna, sinüs trombozu, menenjit gibi
hayatı tehdit eden komplikasyonlara neden olabilir. |
Herpes Zoster Otikus
(Ramsay
Hunt Sendromu)
Kulak
çevresinde multipl herpes bülleri, sıklıkla kombine
işitme kaybı ve denge bozuklukları ile seyreden,
varisella zoster virüs (VZV)’ün neden olduğu viral bir
enfeksiyondur. Herpes zoster otikus, daha önce
geçirilmiş su çiçeği enfeksiyonundan sonra duyusal
ganglionlarda kalan virüsün reaktivasyonu sonucu
herpes zoster tablosu oluşur. Bir dermatom boyunca
veya birden fazla kraniyal sinirde enfeksiyona yol
açabilir. Tutulum, ağrı ve yanma hissi ile başlar.
Genellikle ağrının başlangıcından 1-4 gün sonra ve
sıklıkla konka ve DKY postero-lateral bölümünde, daha
az sıklıkla yüz, boyun, damak ve yüzde veziküler
döküntüler ortaya çıkar. Döküntüler, kırmızı,
veziküllü ve kabuklanmalar gösterebilen papüller
olarak başlar. Rezolüsyon 10-14 gün içerisinde oluşur.
V, IX. ve X. kraniyal sinirler ile servikal II, III ve
IV’den kaynaklanan servikal pleksusu içeren tüm lifler
tutulabilir. Bu semptomlara birkaç gün başağrısı,
halsizlik ve ateş eşlik edebilir.
Tedavi:
Oral steroidler;
postherpetik nöralji insidansını azalttığı ve fasiyal
sinir iyileşmesini arttırdığı için asiklovir
ile beraber kullanılması önerilmiştir. Steroidler
10-14 gün süreyle giderek azalan dozlarla verilir.
Asiklovir, famsiklovir, valasiklovir gibi antiviral
ilaçlar erken dönemde verilirse yararlıdır. Asiklovir,
5-10 mg/kg, günde 3 kez, 7 gün süreyle verilir.
DKY Mikozu
–
Otomikoz
DKY’nun
gevşek, pamuk benzeri, rengi beyaz-sarıdan
yeşil-siyaha dek değişen, ince, yerinden kolay
kaldırılabilir dokuyla karakterize mikotik
enfeksiyonudur. Mantarlar, ya primer patojendir ya da
bakteriyel enfeksiyonlar üzerine eklenmiştir.
Mantarlar, otitis eksternalı olguların yaklaşık
%10’unda tespit edilir. En yaygın mantarlar, A. Niger
(%80-90), A. Flavus, A. Fumigatus ve Candida
Albikans’dır. Otomikoz, DKY florasını değiştiren
uzayan bakteriyel otitis eksterna sonucudur. Bu yüzden
sıklıkla S. Aureus, psödomonas ve proteus türleri ile
birlikte mikst enfeksiyonlar şeklindedir. Mantarlar,
özellikle aşırı nem veya sıcaklığın varlığında nadir
olarak primer patojen olurlar.
Enfeksiyon sıklıkla asemptomatiktir. Genellikle
kulakta kaşıntı ve kulakta dolgunluk hissi şikayeti
vardır. Kaşıntı, epidermiste sıyrık oluşturacak tarzda
şiddetlidir.
Fizik muayenede, kırmızı, bazen ödemli ve hassas, DKY
derininde beyaz, siyah gri veya kahverengi döküntülü
bir görünüm izlenir. Otoskopide, fungal hifler ve
pigmentler, altta uzanan epitelde eritem izlenir.
Tedavi:
Tedavide epitel ve mantar döküntüleri temizlenir.
Topikal antifungal damlalar ve alkol-borik veya
alkol-asetat damlalar damlatılır. Topikal antifungal
ilaçlar spesifik ve nonspesifik olarak ikiye ayrılır.
Nonspesifik antifungal ilaçlar, borik asit,
alüminyum-sülfat-kalsiyum asetat, %2 jansiyen viole,
Castellani boyası (aseton, fenol, alkol, fuksin,
resorsinol) gibi asidifiye edici ve dehidrate edici
ajanları içerir. Keratolitik ajanlar, enfekte
epidermisin deskuamasyonunu teşvik ederek mantar
enfeksiyonlarını tedavi edebilir.
Spesifik antifungal tedavi krem, solüsyon ve tozlardan
oluşmaktadır. Mikonazol, tolsiklat ve ketokonazol gibi
antifungaller kullanılır. Kulak zarı perfore ise
%1’lik tolnaftat solüsyonu kullanılır. Topikal
tedaviye 7 gün kadar devam edilir. Kulağa su
kaçırılmasından sakınılır.
Enfeksiyon, asemptomatik olarak devam ettiğinden,
hasta tedavi süresinin bitiminde yeniden
değerlendirilmelidir. Eğer enfeksiyon devam ediyorsa,
bazı bakterilere karşı antibakteriyel etkiye sahip
olan %1’lik klotrimazol solüsyonu kullanılabilir.
Ketokonazol ve flukonazol gibi sistemik antifungaller
de gerekebilir.
DKY Ekzeması
İntermittant akut eksaserbasyonlarla (yaş büller,
püstüller) karakterize, kronik dönemde atrofik, kuru,
pullanan DKY derisi; kronik kaşıntı ile seyreden
lokalize cilt reaksiyonudur. Tanı, anamnez ve tipik
olarak lezyonların eritemli, ödemli, vezikül veya
eksudasyon gösterebilen kaşıntılı lezyonlar ile konur.
Etken:
DKY’nun asidik korunma örtüsünün aşırı temizlenmesi,
kimyasallar nedeniyle zedelenmesi; alerjik yapı.
Şampuan, saç spreyi, parfüm, kulak tıkacı, küpeler
alerjiye neden olabilir.
Tedavi:
DKY’nun su ve kimyasallarla temasından kaçınılmalı
(şampuan, sabun, saç spreyine de dikkat); akut dönemde
aletler yardımıyla dış kulak temizliği ve kortizon ve
antibiyotikli pomatlar, kronik dönemde asit koruma
örtüsünün asit pH’lı pomatlarla yeniden
oluşturulmasına çalışılır.
Günde 3-4 kez, 3-5 günlük topikal tedavi genellikle
yeterlidir. Ciddi alerjik reaksiyonlarda, sistemik
steroid ve antihistaminiklere gereksinim olabilir.
Chondrodermatitis helicis
nodularis circumsripta
Tek,
mısır-karabiber tanesi boyutlarında, çok ağrılı ancak
bunun dışında zararsız nodül, genellikle heliksin üst
serbest kenarında, sıklıkla 40 yaşlarındaki erkeklerde
görülür.
Tedavi:
Eksizyon. AT: Bazal hücreli tümör, yassı epitel
hücreli karsinom, cornu cutaneum, gut tofüsü, bası
ülseri. |
|
|
|
|
|