|
|
BOYUN DİSEKSİYONLARI KLASİFİKASYONU
Dr.
Muhammet DİLBER, Ekim 2003 |
Tüm vücut
malignitelerinin yaklaşık % 5-8’ini baş-boyun maligniteleri
oluşturmaktadır (1). Bunların yaklaşık % 90’ı ise üst solunum veya
sindirim sistemi mukozasından veya baş-boyun cildinden kaynaklanan “Yassı
Hücreli Karsinom (YHKa)”dur (2).
BBK’ine genel
olarak bakıldığında kür oranı % 50-60 arasında değişmektedir. Yani şu an
bilinen tüm tanı ve tedavi olanakları kullanıldığında, en gelişmiş
ülkelerde bile ancak iki hastadan biri kurtarılabilmektedir. Elbette bu
hastalık grubu son derece heterojen olup, tümör, hasta ve tedaviye ait
faktörlerle birlikte diğer birçok faktöre bağlı olarak kür oranları, %
95’lerden (erken evre glottik veya alt dudak kanseri) % 30’lara (ileri
evre hipofarenks, özefagus kanserleri) kadar değişmektedir. Bilinen tüm
eksikliklerine rağmen, günümüzde BBK’lerinde prognozu belirleyen en
geçerli sınıflandırma TNM (T-Primer tümör evresi, N-Boyun metastazı
evresi, M-Uzak metastaz evresi) evrelemesidir. Buna göre; genel kür oranı
BBK köken aldığı organda sınırlı kaldığında % 80 iken, boyuna metastaz
yaptığında bu oran % 40’a, uzak metastaz yaptığında ise % 20’ye
düşmektedir (Şekil-1). Bu nedenle BBK’inde boyun metastazı ve uzak
metastaz kür oranlarını geometrik olarak yarı yarıya azaltmaktadır (3, 4).
Bilindiği gibi BBK’lerinde tanı anında uzak metastaz varlığı % 10’un
altındadır. Buna rağmen toplumu bilinçlendirmeye yönelik tüm kampanyalara
ve tanıdaki tüm gelişmelere rağmen BBK’inde tanı anındaki boyun metastaz
oranı hala yüksektir (Şekil-2). Amerika Kanser Derneği’ne göre bu oran %
40 (5), Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı verilerine
göre ise % 38’dir (6). BBK’inde boyun tutulumunun prognoza olan etkisi ve
görülme sıklığı ile ilgili bu önemli iki veri alt alta konulduğunda;
“BBK’İNDE TANI ANINDA BOYUNA YAKLAŞIMIN YAŞAMSAL ÖNEMİ OLDUĞU”
rahatlıkla söylenebilir.
Boyuna yaklaşımın bu kadar önemli olduğu bir noktada,
Boyun Diseksiyonu
Klasifikasyonunun
da ne derece önem taşıdığı açıkça anlaşılmaktadır.
BBK’lerinde boyun tedavisinin tarihçesine bakıldığında, boyun lenf
nodlarına metastaza ilk dikkat çeken kişinin 1847 yılında Chelius olduğu
görülür (7). Billroth ve Park, dil kanserlerinde lenf nodu rezeksiyonun
önemini vurgulamış, hatta Butlin dil kanserlerinde lenf nodu tutulumu
olmadan lenf nodlarının çıkarılmasının (elektif boyun diseksiyonu)
gerekliliğini ve bunun için supraomoHyoid bölgedeki lenf nodlarının
çıkarılmasının (selektif boyun diseksiyonu) yeterli olduğunu bildirmiştir.
1901’de Da Silva Solis-Cohen, larenks kanserlerinde total larenjektomi
(TL) ile birlikte elektif boyun tedavisinin gerekliliğini savundu (8).
Ancak BBK’lerinde boyun diseksiyonunun sistematik kullanımı 1906’da
Crile’in “radikal boyun diseksiyonunu” tanımlaması ile başladı (9). Crile
bu makalesinde aynı zamanda, hem uygun olgularda internal juguler ve
sternokleidomastoid kasın korunabileceğini (modifiye radikal boyun
diseksiyonu), hem de lenf nodu tutulumu olmayan bazı olgularda elektif
boyun diseksiyonunun gerekliliğini de vurgulamıştır. 1950’li yıllara kadar
BBK’lerinde boyun tedavisinde standart radikal boyun diseksiyonu olmuş ve
bu dönemde Hayes Martin ile John Conley bu görüşün şiddetli savunucusu ve
uygulayıcısı olmuşlardır. Yine 20. yüzyılın ilk yarısında BBK’lerinde
primer tümörün tedavisinde radyoterapinin (RT) popüler olması ile boynun
tedavisinde de RT sıklıkla kullanılmış, elektif boyun RT’si ilk kez 1920
yılında New York Memorial Hastanesi’nden Douglas Quick tarafından
uygulanmıştır. Fonksiyonel boyun diseksiyonu terimi ilk kez 1960’lı
yılların başında Arjantin’li cerrah Suarez tarafından kullanılmıştır.
Ancak bu tekniğin İngiliz literatüründe popüler olması, bu tekniği
Suarez’den öğrenen İtalyan Bocca ve İspanyol Gavilan sayesindedir. ABD’nde
ise Jesse, Ballantyne ve Byers elektif ile modifiye boyun diseksiyonunun
ilk ve yaygın uygulayıcıları olmuştur (8, 10).
|
ANATOMİK ÖZELLİKLER VE
KLİNİK GİDİŞ
KLİNİK
ANATOMİ
Boyun
Fasyaları |
Boynun 2 ana fasyası vardır:
1- Superfisyal /
yüzeyel fasya
2- Deep /
derin fasya
Boyun, subkütanöz dokuların altında bulunan
yüzeyel ve daha altta bulunan derin fasyalar tarafından çevrelenmiştir. Bu
iki fasya arasındaki plan, genellikle boyun ameliyatlarında cilt flebinin
kaldırıldığı cerrahi diseksiyon planıdır. Yüzeyel fasya platizma kasını
tamamen sarar. Derin boyun fasyası ise 3 alt tabakaya ayrılır (Şekil-3):
1- Superfisyal /
ön tabaka: Sternokleidomastoid (SKM),
prelarengeal ve trapezius kaslarını sararak, tüm boyunu çevreler.
2- Pretrakeal / visseral /
orta tabaka: Trakea,
özefagus, tiroid gibi visseral organları ve ilişkili yapıları çevreler.
3- Prevertebral /
arka tabaka: Vertebraları,
onlarla ilişkili kasları ve frenik siniri çevreler.
Ayrıca, karotid arter, jugüler ven ve vagal
sinir çevresinde bağ dokusu yoğunlaşması ile “Karotid kılıf /
damar-sinir paketi” oluşur.
Boyun lenf nodları, derin boyun fasyasının ön
ile arka tabakaları arasında yerleşir. Boyun diseksiyonlarında bu iki
tabaka takip edilerek lenf nodları uygun şekilde diseke edilebilir (11).
|
Boyun Kasları
Platizma; pektoralis majör ve
deltoid kaslarının fasyasından köken alarak, mandibulaya, ağız köşesi
depressör kaslarına ve yüz fasyasına uzanan bu kasın, boyunda kıvrımlar
oluşturma, ağız köşesine aşağı doğru çekme, boyun çapını artırma ve venöz
dönüşe yardımcı olma gibi fonksiyonları vardır. Cerrahi özellikleri; cilt
beslenmesini artırması (bu nedenle boyun diseksiyonlarında cilt flepleri
platizma altındaki plandan kaldırılmalıdır), boyun orta hattında
bulunmaması ve fibrillerinin sternokleidomastoid kasın tersi yönde
uzanmasıdır.
Sternokleidomastoid; klavikulanın
1/3 orta kısmından (klaviküler) ve sternumdan (sternal) köken alan iki
başı olan ve mastoid çıkıntıya yapışan bir kastır (Şekil-1a). Onbirinci
kafaçifti olan aksesuar sinir ile innerve olur. Başı karşı tarafa çevirir
ve başı aynı taraftaki omuza doğru eğer. Cerrahi olarak üzerindeki derin
boyun fasyasının ön tabakasının takip edilmesi boyun diseksiyonlarında
yardımcı olur. Lateralinde eksternal jugüler ven ve nervus aurikülaris
magnus ile komşu olup, arka kenarında aksesuar sinirin zon-V’e çıkış
noktası (Erb) bulunmaktadır.
Omohyoid; skapulanın üst
kenarından köken alarak, Hyoid kemiğin lateraline yapışır (Şekil-1b).
Fonksiyonları Hyoidi aşağı çekme ve derin boyun fasyasını
gerginleştirmektir. Zon-III ile IV arasındaki sınırı oluşturan bu kasın,
ön karnının internal jugüler venin lateralinde, arka karnının ise brakiyal
pleksus, frenik sinir ve transvers servikal damarların üstünde uzanması
cerrahi anatomide önemlidir.
Trapezius; superior nuchal
çizginin 1/3 mediali, eksternal oksipital çıkıntı, ligamentum nuchae
ve servikal-7 ile torakal-1, 2 vertebraların spinal çıkıntılarından köken
alıp, klavikulanın 1/3 lateraline, akromion çıkıntıya ve skapulaya uzanan
bir kastır (Şekil-1c). Omuzu stabilize etmek, skapulayı çevirmek ve
kaldırmak gibi fonksiyonları vardır. Cerrahi olarak, zon-V’i içeren boyun
diseksiyonlarında arka sınırı oluşturması önemlidir.
Digastrik; mandibuladaki digastrik fossadan
kaynaklanıp Hyoid kemik yolu ile mastoid çıkıntıya yapışan ve cerrahi
referans noktası olarak çok önemi olan bir kastır (Şekil-1d). Hyoidi
yukarı, mandibulayı aşağı doğru çeker. Ön karnı submandibüler bölgenin
diseksiyonunda milohyoid kasın tanınmasına yardımcı olurken, arka karnının
altında eksternal ve internal karotid arter, hipoglossal sinir ve internal
jugüler ven bulunur (12).
|
.jpg)
Şekil-1 |
Boyun Sinirleri
Marjinal mandibüler sinir; zon-Ib
diseksiyonunda en çok hasarlanan, ancak boyun diseksiyonunda korunması da
gereken bir sinirdir. Mandibula köşesinin alt-ön kısmında, submanbüler
bezi örten derin boyun fasyasının ön tabakasının altında seyreder
(Şekil-2a).
Spinal aksesuar sinir (SAS);
motor lifler içeren, jugüler foramenden çıktıktan sonra internal jugüler
veni, atlasın transvers çıkıntısını ve oksipital arteri çaprazlayarak, SKM
kasının medial yüzünden kasın içine girerek, aynı kası arka kenarındaki
Erb noktasında (üst ve orta 1/3 bölümün kesiştiği yer) terk ederek,
trapezius kasının içine giren bir sinirdir (Şekil-2b). Zon-II’yi a ve b
olmak üzere alt bölümlere ayıran, selektif ve modifiye radikal boyun
diseksiyonlarında korunması gereken önemli bir anatomik yapıdır.
Frenik sinir; sadece diaframı
innerve eden, servikal-3 ile 5. sinirlerden oluşan, prevertebral fasya ile
çevrili, karotid arter kılıfının arkasında ve anterior skalen kasın önünde
uzanan bir sinirdir (Şekil-2c).
Hipoglossal sinir; hipoglossal kanal ile
kafatasını terkeder ve internal jugüler ven ile internal karotid arterin
arasından geçtikten sonra 90 derece yukarı bükülüp, dile motor lifler
verir (Şekil-2d). Submandibüler üçgenin diseksiyonu sırasında,
submandibüler bezin kanalının hemen altında bulunması nedeniyle zedelenme
olasılığı yüksek bir sinirdir (12).
|
.jpg)
Şekil-2 |
Boyun Damarları
Arterleri;
karotid sistemden fasiyal, submental ve oksipital arterlerden, ayrıca
supraklaviküler ve transvers servikal arterden gelir. Bu arterler
platizmayı perfore edip geçtikten sonra vertikal planda uzanırlar. Bu
nedenle superior saplı cilt ensizyonları beslenme açısından daha
avantajlıdır (Şekil-3a).
Venleri; yüzeyel ven drenajı
anterior ve eksternal jugüler venlere, derin ven drenajı ise internal
jugüler vene olur
(Şekil-3b).
Duktus torasikus;
duktus
lenfatikus dekster’in topladığı baş-boynun sağ kısmı, sağ üst
ekstremiteler, toraks sağ yarısı ve karaciğerin sağ yarısı hariç, vücudun
diğer tüm bölgelerinin lenfasını toplar. Cisterna chyli’den başlar,
torasik aort ve azigos ven arasından arka mediastine girer, vertebral
arter ve venin önünde sol boyun alanına geçer ve internal jugüler ven ile
sol subklavian ven bileşkesinde venöz sisteme karışır. |
Şekil
3a
Şekil-3b |
TOPOGRAFİK
ANATOMİ
Boyun laterali, topografik olarak SKM kas
tarafından iki ana bölüme ayrılır (Şekil-4) (5):
1- Anterior üçgen
2- Posterior üçgen
Anterior üçgen;
SKM kası ön kenarı, boyun orta hattı ve mandibula alt kenarı arasında
kalan alan olup, şu alt bölümleri içermektedir:
a- Submental
üçgen: Boyun orta hattı, digastrik kasın ön kenarı ve hiyoid kemik
arasında kalan alan,
b- Submandibüler
üçgen: Digastrik kasın ön ve arka karnı ile mandibula alt kenarı
arasında kalan alan,
c- Karotid üçgen: SKM kası ön kenarı,
digastrik kasın arka karnı ve omohiyoid kasın ön karnı arasında kalan
alan,
d- Müsküler üçgen: Boyun orta hattı,
SKM kası ön kenarı ve omohiyoid kasın ön karnı arasında kalan alan.
Posterior üçgen;
SKM kası arka kenarı, klavikula ve trapezius kasının ön kenarı arasında
kalan alan olup, şu alt bölümleri içermektedir:
a- Supraklaviküler üçgen: SKM kası arka
kenarı, klavikula ve omohiyoid kasın arka karnı arasında kalan alan,
b- Oksipital üçgen: SKM kası arka kenarı,
omohiyoid kasın arka karnı ve trapezius kasının ön kenarı arasında kalan
alan. |
.jpg)
Şekil 4
|
LENF DRENAJI VE BOYUN
METASTAZININ SEYRİ
Vücuttaki tüm lenf nodlarının yaklaşık 1/3’ü
boyunda bulunur. Baş-boyun lenfatik drenajı büyük bir disiplin içinde
olup, belli yerleşimli kanserler belli lenf nodu gruplarına drene olur
(Şekil-3b). Bu özellik, klinisyene büyük kolaylık sağlar. Lenf drenajındaki
seyir bilinirse, belli bölgelerde yerleşimli kanserlerin öncelikle hangi
lenf nodlarına metastaz yapabileceği tahmin edilebildiği gibi, boyunda
metastatik kitle ile gelen bir hastada olası primerin yerleşimi de tahmin
edilebilir. Bu nedenle çok yaygın bulunan boyun lenf nodları
gruplandırılarak isimlendirilmiştir. Eskiden bu gruplandırma lenf
nodlarının bulunduğu bölgeye göre yapılırdı (Şekil-5):.jpg)
1- Submental
2- Submandibüler
3- Üst derin jugüler
4- Orta derin jugüler
5- Alt derin jugüler
Şekil-5
6- Supraklaviküler
7- Spinal aksesuar
8- Oksipital
9- Retroauriküler
10-Preauriküler
Ancak boyun diseksiyonu terminolojisinin son
yıllarda giderek standartlaşması ve belli boyun diseksiyonlarında
çıkarılan lenf nodu gruplarının netleşmesi üzerine, Amerikan Kulak Burun
Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Akademisi’ne bağlı “Baş-Boyun Cerrahisi ve
Onkolojisi Komite”si raporu doğrultusunda boyun diseksiyonu
terminolojisine uygun olacak şekilde boyun lenf nodu grupları 1991 yılında
yeniden sınıflandırıldı (13) ve 2002 yılında ise bu sınıflama
güncelleştirildi (14).
Buna göre:
Zon-I;
Submental (Zon-Ia) ve submandibüler (Zon-Ib) lenf
nodlarını,
Zon-II;
Üst derin jugüler (jugülo-digastrik) lenf nodlarını
(aksesuar sinirin ön-altında kalanlar Zon-IIa,
arka-üstünde kalanlar Zon-IIb),
Zon-III;
Orta derin jugüler lenf
nodlarını,
Zon-IV;
Alt derin jugüler lenf nodlarını (SKM kası sternal başının
önünde olanlar Zon-IVa, arkasında yer
alanlar Zon-IVb),
Zon-V;
Arka üçgen (supraklaviküler ve spinal aksesuar) lenf
nodlarını (omohiyoid kasın arka karnının
üstünde olanlar Zon-Va, altından olanlar Zon-Vb),
Zon-VI;
Ön kompartman (prelarengeal, paralarengeal, pretrakeal,
paratrakeal, peritiroidal ve Delphian)
lenf nodlarını içermektedir.
Baş-boyun lenf drenajı büyük bir disiplin içinden olması prensibinden yola
çıkılarak, klinik N0 olgularda gizli boyun metastazlarının
hangi lenf nodu gruplarına olabileceği tahmin edilebilir ve böylece seçici
boyun diseksiyonu şekline karar verilir. Tümör yerleşimine göre risk
altındaki lenf nodu grupları Tablo-1’de ve Şekil-6, 7, 8, 9, 10, 11’de
belirtilmiştir (5). |
Tümör
Yerleşimi |
Risk altındaki
Lenf nodu grubu |
Oral Kavite |
Zon I, II ve III
(IV?) |
Orofarenks |
Zon I, II, III
veIV |
Hipofarenks |
Zon II, III, IV
ve VI |
Larenks |
Zon II, III, IV
ve VI |
Tiroid |
Zon III, IV, V ve
VI |
Parotis |
Preaurikuler,
peri-intraparotid, Zon II, III ve V |
Submandibuler bez |
Zon I, II ve III |
Baş-Boyun cildi
ön bölümü |
Preaurikuler,
peri-intraparotid, Zon II, III ve IV |
Baş-Boyun cildi
arka bölümü |
Postaurikuler,
suboksipital, Zon II, III, IV ve V |
Tablo 1
.jpg) |
.jpg) |
Şekil-6 Oral
Kavite |
Şekil-7
Orofarenks, Hipofarenks ve larenks |
Şekil-8
Submandibuler bez |
Şekil-9
Baş-boyun cildi |
.jpg) |
|
Şekil-10
Tiroid |
Şekil-11
Parotis |
|
BOYUN DİSEKSİYONLARI
KLASİFİKASYONU
Boyun diseksiyonları:
YAPILIŞ AMACINA GÖRE;
a- Tedavi edici / Terapötik; cN+
olgulara uygulanır,
b- İsteğe bağlı – koruyucu / Elektif – profilaktik;
cN0 olgulara uygulanır,
YAPILIŞ ŞEKLİNE GÖRE;
a- Kapsamlı / Comprehensive;
genellikle cN+ olgulara uygulanır,
b- Seçici / Selective;
genellikle cN0 olgulara uygulanır,
şeklinde sınıflandırılabilir.
Kapsamlı Boyun Diseksiyonları
Zon-I’den V’e kadar tüm lenf nodları çıkarılır.
1- Radikal boyun diseksiyonu:
Diseke edilen yapılar (Şekil-12);
- Lenfoid yapılar: Zon-I, II, III, IV ve V
- Non-lenfoid yapılar: Spinal aksesuar sinir, sternokleidomastoid kas,
jugüler ven
Şekil-12
2- Genişletilmiş radikal boyun diseksiyonu:
- Diseke edilen yapılar (Şekil-13);
- Lenfoid yapılar: Zon I, II, III, IV ve V’e ilaveten, retrofarengeal,
parafarengeal, mediastinal veya ksiler lenf nodları
- Non-lenfoid yapılar: Spinal aksesuar sinir, sternokleidomastoid kas,
jugüler ven’e ilaveten, kraniyal sinirler, diğer kaslar, cilt veya karotid
arter
.jpg)
Şekil-13
3- Modifiye tip-1 radikal boyun diseksiyonu:
- Diseke edilen yapılar (Şekil-14);
- Lenfoid yapılar: Zon I, II, III, IV ve V
- Non-lenfoid yapılar: Sternokleidomastoid kas, jugüler ven
- Korunan yapı: Spinal aksesuar sinir
.jpg)
Şekil-14
4- Modifiye tip-2 radikal boyun diseksiyonu:
- Diseke edilen yapılar (Şekil-15) ;
- Lenfoid yapılar: Zon I, II, III, IV ve V
- Non-lenfoid yapılar: Sternokleidomastoid kas
- Korunan yapılar: Spinal aksesuar sinir, jugüler ven
.jpg)
Şekil-15
5- Modifiye tip-3 radikal / fonksiyonel boyun diseksiyonu:
- Diseke edilen yapılar (Şekil-16);
- Lenfoid yapılar: Zon I, II, III, IV ve V
- Korunan yapılar: Spinal aksesuar sinir, sternokleidomastoid kas ve
jugüler ven
Şekil-16
Seçici Boyun Diseksiyonları
Tüm non-lenfoid yapılar (spinal aksesuar sinir, sternokleidomastoid kas,
jugüler ven) korunur. Primer tümör yerleşimine göre belli zonlardaki lenf
nodları çıkarılır.
1. Suprahyoid boyun diseksiyonu:
- Zon-I ve II çıkarılır.
- Alt dudak ve ağız tabanında yerleşimli tümörlerde uygulanır.
2. Supraomohiyoid boyun diseksiyonu:
- Zon-I, II ve III çıkarılır (Şekil-17)
- Oral kavitede yerleşimli tümörlerde uygulanır.
.jpg)
Şekil-17
3. Lateral boyun diseksiyonu:
- Zon-II, III ve IV çıkarılır (Şekil-18)
- Larenks, orofarenks ve hipofarenks yerleşimli tümörlerde uygulanır.
.jpg)
Şekil-18
4. Anterolateral boyun diseksiyonu:
- Zon-II, III, IV ve VI çıkarılır.
- Subglottik larenks ve hipofarenks yerleşimli tümörlerde uygulanır.
5. Posterolateral boyun diseksiyonu:
- Zon-II, III, IV ve V çıkarılır.
- Posterior skalp ve baş-boyun cildi yerleşimli tümörlerde uygulanır.
6. Santral boyun diseksiyonu:
- Zon-VI çıkarılır (Şekil-19).
- Subglottik larenks, hipofarenks ve tiroid yerleşimli tümörlerde
uygulanır.
.jpg)
Şekil-19
BOYUN DİSEKSİYONLARININ GÜNCELLEŞTİRİLMİŞ KLASİFİKASYONU
Amerikan Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Akademisi’ne bağlı “Baş-
Boyun Cerrahisi ve Onkolojisi Komite”si raporu doğrultusunda en son 2002
yılında boyun diseksiyonu terminolojisinde değişiklikler yapıldı.
Güncelleştirilen bu yeni sınıflamada, belli boyun seviyelerinin Anatomik
sınırlarının yeniden tarif edilmesi ve boynun Radyolojik çalışmalarda
kullanılan Anatomik sınırları ile korelasyon göstermesi gerektiği
belirtilmiştir.
Komite boyundaki lenf nodu hastalıklarının lokalizasyonunda sürekli
kullanılan seviye (level) sisteminin şeklinin çizilmesine yardımcı oldu.
Oluşturulan bu altı temel zon içerisinde bulunan bazı zonların biyolojik
bağımsız önem taşıdığını, böylece alt seviyelerin (sublevel) oluşturulması
gerektiğine karar verildi.
Sublevel
IIB’ deki nodal hastalığın riski, oral kavite ve larenks ile
karşılaştırıldığında, orofarenksten doğan tümörler için daha yüksektir.
Sublevel
IA için, bir çok cerrah primer kanser ağız tabanı, dudak veya ön orta yüzü
tutmadıkça bu zonu uzaklaştırmamayı seçiyorlar.
Level V, VA ve VB’ ye ayrılmıştır. Çünkü; VA spinal aksesuar lenf
nodlarını içerirken, VB ise transvers servikal ve supraklavikuler nodları
içerir.VB nod grupları havayolu, sindirim sistemindeki malignitelerin uzak
metastaz yerleridir. Dolayısıyla sublevel VA ve VB olarak ayrılmışlardır.
Bu seviye ve alt seviyeler ile bunların topografik sınırları Şekil 20 ve
21’de gösterilmektedir.
.jpg)
Şekil 20
Şekil 21
Bu alt seviyeler ;
IA: Submental nod
IB: Submandibuler nod
IIA ve IIB: Üst juguler nod
VA: Spinal aksesuar nod
VIA: Transvers servikal ve supraklavikuler nodları ihtiva eder.
Boyun seviyelerinin anatomik sınırları, bu yeni düzenlemelerle bazı
değişiklikler öngörüyor. Örneğin; Seviye IB’ nin arka sınırı digastrik
kasın arka karnından ziyade daha doğru bir ifadeyle stilohyoid kas olarak
tanımlanmıştır. Benzer olarak servikal pleksusun sensörinöral dalı
tarafından tanımlanan seviye sınırları arasında seviye II’ nin arkasından,
seviye IV ve seviye V’in ön sınırında tarif edilerek eklenmiştir. Bu
parametreye ilave olarak SCM kası arka sınırıdır ve operasyonda cerrahi
için pratik bir landmarker sağlar.
2002 yılı gözden geçirilmiş boyun diseksiyonu sınıflamasında, seviye II ve
III arasındaki sınırları tarif etmek için Karotid bifurkasyonu yerine
hyoid kemiğin alt sınırı ile belirlenen horizontal düzey kullanılmaktadır
Seviye III ile IV arasındaki sınırı tarif etmek için omohyoid kasın
superior karnı arasındaki bağlantı yerine krikoid kıkırdağın inferior
sınırı ile belirlenen horizontal düzeyi kullanmaktadır.
|
Boyun Seviyeleri ve Alt Seviyelerinin
Sınırlarını Belirleyen Anatomik Yapılar
|
Seviye |
Superior |
İnferior |
Anterior (Medial) |
Posterior
(Lateral) |
IA |
Mandibula
Symphisis |
Hyoid gövdesi |
Kontlateral
digastrik kasın anterior karnı |
İpsilateral
digastrik kasın anterior karnı |
IB |
Mandibula
gövdesi |
Digastrik
kasın posterior karnı |
Digastrik
kasın anterior karnı |
Stilohyoid
kas
|
IIA |
Kafa tabanı
|
Hyoid kemiğin
alt sınırı ile belirlenen horizontal plan |
Stilohyoid
kas |
Spinal
accesory sinir ile belirlenen vertikal plan |
IIB |
Kafa tabanı
|
Hyoid kemiğin
alt sınırı ile belirlenen horizontal plan |
Spinal
accesory sinir ile belirlenen vertikal plan |
SCM’nin
lateral sınırı
|
III |
Hyoid kemiğin
alt sınırı ile belirlenen horizontal plan |
Krikoid
kıkırdağın inferior sınırı ile belirlenen horizontal plan
|
Sternohyoid
kasının lateral sınırı |
SCM’nin
lateral sınırı yada servikal plexusun sensörial dalları |
IV |
Kriod
kıkırdağın inferior sınırı ile belirlenen horizontal plan
|
Klavikula
|
Sternohyoid
kasının lateral sınırı |
SCM’nin
lateral sınırı yada servikal plexusun sensörial dalları |
VA |
SCM ile
trapezius kaslarının berlişme noktasının apeksi |
Krikoid
kıkırdağın alt sınırı ile belirlenen horizontal plan |
SCM’nin
posterior sınırı yada servikal plexusun sensörial dalları
|
Trapezius
kasının anterior sınırı |
VB |
Krikoid
kıkırdağın alt sınırı ile belirlenen horizontal plan |
Klavikula
|
SCM’nin
posterior sınırı yada servikal plexusun sensörial dalları
|
Trapezius
kasının anterior sınırı |
VI |
Hyoid kemik
|
Suprasternal
çukur |
A.carotis
communis |
A.carotis
communis
|
|
|
|
Boyun Bölgesindeki Metastatik Lenf Nodlarının
Saptanmasında Görüntülemeye Dayalı Nodal Sınıflandırma
1938 yılında Rouviére (15) tarafından
tanımlanan servikal lenf nodu sınıflandırması, yaklaşık 40 yıl boyunca
aktif olarak kullanılmış olup, bu sınıflandırma lenf nodlarının anatomik
lokalizasyonu ve drenaj alanlarına göre belirlenmişti. Bu çalışmadan sonra
ortaya atılan birçok sınıflandırma sistemi de terminolojide belirgin
değişiklik yapmamakla birlikte, elde edilen lenfatik sisteme ait klinik ve
patofizyolojik bulguların ortaya konmasıyla, modifiye olarak klinikte
yaygın olarak kullanılmıştır. Günümüzde bu sınıflandırma sistemlerinden en
sık kullanılanı, Amerikan Kanser Komitesi ve Amerikan Otolarengoloji ve
Baş-Boyun Cerrahisi Akademisi’nin oluşturduğu sistemdir. Günümüzde
baş-boyun tümörlü olguların %80’inde, tedavi öncesi BT ve MRG gibi
inceleme teknikleri uygulanarak, görüntüleme yöntemleriyle de lenf
nodlarının tedavi öncesi evrelenmesi şarttır. Bu amaçla, Som ve
arkadaşları (16) 2000 yılında görüntülemeye dayalı, ancak temel
özelliklerini klinikte kullanılan ve Amerikan Kanser Komitesi ve Amerikan
Otolaringoloji ve Baş-Boyun Cerrahisi Akademisi tarafından kabul edilen
sınıflandırma ışığında oluşturulmuş bir servikal lenf nodu sınıflandırma
yöntemi önermişlerdir. Bu sınıflandırma şu anda radyoloji disiplininde
sıklıkla kabul gören yöntemdir. Bu tekniğe göre, boynun her iki tarafı
ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Boyun bölgesindeki lenf nodları 7 gruba
ayrılmıştır ve ayrıntıları tek tek aşağıda belirtilmiştir. Buna göre;
ZON-1:
Hiyoid kemiğin üst bölümü ile milohiyoid kasının altındaki lenf nodları bu
grubu oluşturmaktadır. Bu grubun posterior sınırını submandibüler bezler
oluşturur. Zon-Ia ve Ib diye ikiye ayrılabilir. Zon-Ia’yı digastrik kasın
ön parçasının medialinde kalan lenf nodları oluştururken, zon-Ib’yi ise
digastrik kasın lateral ve posteriorunda kalan ve en arkada submandibüler
gland anterioru ile sınırlanan lenf nodları oluşturur.
ZON-II:
Kafa tabanından başlayıp jugüler
fossayı içine alan, inferiorda hiyoid kemiğe kadar olan bölüme oturan lenf
nodları zon-II’yi oluşturmaktadır. Bu grup anteriorda submandibüler
glandın posterior kenarı tarafından, posteriorda ise SKM kasının anterior
kenarı tarafından sınırlandırılır. Bu grup da kendi içerisinde IIa ve IIb
diye sınıflandırılır. Zon-IIa; internal jugüler venin anterior, lateral ve
medialinde kalan lenf nodları tarafından oluşturulurken, zon-IIb bu venin
posteriorunda kalan lenf nodlarının oluşturduğu gruptur.
ZON-III:
Bu grupta lenf nodları hiyoid
kemiğin alt sınırı ile krikoid kartilaj alt sınırı arasında kalan alana
oturur. Bu grubun lateral sınırlarını her iki SKM’in medial kenarı
oluşturur. Arterya karotis komünüs’ün medial kenarı bu grubun lateral
sınırını oluşturur.
ZON-IV:
Krikoid kartilajın alt sınırı
ile klavikulaya değin uzanan alana oturan lenf nodlarıdır. Bu grup,
anterior ve medialden SKM kasının posterior kenarı ile, anterior skalen
kasın posterolateral kenarına çekilen hayali bir hatla sınırlandırılır.
Karotis arterin medial kenarı, zon-IV ile zon-VI lenf nodlarını
birbirinden ayırır. Bu arterin lateralinde kalan lenf nodları zon- IV,
medialde kalan lenf nodları zon-VI’dır.
ZON-V:
Kafa tabanından, SKM kasının
klavikulaya yapışma yerinin posterior kenarına değin uzanan bir alana
otururan lenf grubudur. Bu grup lenf nodlarının tümü trapezius kasının
anteriorunda kalır. Bu grup da ikiye ayrılarak incelenir. Zon-Va, kafa
tabanından krikoid kartilaj seviyesine dek uzanarak, anteriordan SKM
kasının arka kenarı tarafından sınırlandırılır. Zon-Vb ise krikoid
kıkırdak seviyesinden başlayıp, klavikulaya değin uzanır. Bu grup da,
anteriorda SKM kası arka kenarı ve yine anterior skalen kasın arka kenarı
tarafından sınırlandırılır.
ZON-VI:
Bu grup lenf nodları hiyoid kemik inferioru ile sternum üst kenarına kadar
uzanan alana oturur. Bu grup, lateralde her iki arterya karotis komünüs
medial kenarı tarafından sınırlandırılır.
ZON-VII:
Bu grup lenf nodları; manubrium
sterni üst kenarı ile superior mediastinum arasında kalan, lateralden sağ
ve sol karotid arter medial kenarları tarafından sınırlandırılan alana
oturur.
2002 yılı gözden geçirilmiş boyun diseksiyonu sınıflamasında seçici boyun
diseksiyonu özel tiplerinin spesifik adları kullanılmamakta, yapılan
seçici boyun diseksiyonunda çıkarılan lenf nodu grupları belirtilmektedir.
Böylelikle farklı spesifik adların kullanımı kaldırılarak, boyun
diseksiyonu terminolojisinin standardizasyonunun sağlanacağı
düşünülmektedir.
1991 Klasifikasyonu
2002 Klasifikasyonu
1. Radikal Boyun Diseksiyonu 1. Radikal Boyun
Diseksiyonu
2. MRBD 2. MRBD
3. Selektif Boyun Diseksiyonu 3. Selektif Boyun
Diseksiyonu
a: supraomohyoid (özel
isimler olmaksızın hangi seviyelerin
b: lateral
çıkarıldığı belirtilerek)
c: posterolateral
d: anterior
4. Genişletilmiş Boyun Diseksiyonu 4.
Genişletilmiş Boyun Diseksiyonu
Boyun diseksiyonları klasifikasyonlarındaki tüm bu değişikliklere rağmen,
boyun diseksiyonu terminolojisinin daha da oturması ve tanısal teknolojik
yeniliklerle birlikte, gelecekte farklı klasifikasyonlar gündeme
gelebilecektir.
K
A Y N A K L A R
1.
Collins SL: Squamous cell carcinoma of the oral cavity, oropharynx,
pharyngeal wall an nasopharynx. In: Ballenger JJ, Snow JB, eds.
Otorhinolaryngology Head and Neck Surgery , 15th ed.
Baltimore: Wilkins and Wilkins, 1996: 249-368.
2.
Blair EA, Callender DL. Head and neck cancer.
Head Neck Recons 1994, 21: 1-7.
3.
Tomik J, Skladzien J, Modrzejewski.
Evaluation of cervical lymh node metastasis of 1400 patients with cancer
of the larynx. Auris Nasus Larynx 2001, 28 : 233-40.
4.
Cummings BJ. Radiotherapy and management of
the cervical lymph nodes. In: Cummings CW, Fredrickson JM, Harker LA,
Krause CJ, Schuller DE, Richardson MA, eds. Otolaryngology Head and Neck
Surgery. 3rd ed. Vol. 3, Ch. 94, St. Louis: Mosby, 1998: 1768.
5.
Shah J. Head and Neck Surgery. CD, St Louis:
Mosby, 1997.
6.
Başel B. Baş-boyun yassı epitel hücreli
karsinomlarında boyun diseksiyonlarının onkolojik ve fonksiyonel
sonuçları. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim
Dalı Uzmanlık Tezi, Bursa, 2001.
7.
Shah JP. The making of a specialty. Am J
Surg 1998; 176: 398-403.
8.
Ferlito A, Gavilan J, Buckley JG, Shaha AR,
Miodonski AJ, Rinaldo A. Functional neck dissection: fact and fiction.
Head & Neck 2001; 23: 804-8.
9.
Crile G. Excision of cancer of the head and
neck. JAMA 1906; 47: 1780-8.
10.
Nelson WR. In search of the first head and
neck surgeon. Am J Surg 1982; 154: 342-6.
11.
Hollinshead WH. Fascia and fascial spaces of
the head and neck. In: Hollinshead WH, ed. The Head and Neck. Ch. 5, 3rd
ed. Philadelphia: Harper Row Publishers, 1982: 269-89.
12.
Muller CD, Newlands SD. Neck dissections:
classifications, indications, and techniques. TheUniversity of Texas
Medical Branch Department of Otolaryngology, Grand Rounds Presentation.
http:// www.utmb.edu/otoref/Grnds/Neck-Dissection-020116/Neck-Dissection-020116-slides.ppt.
13.
Robbins KT, Medina JE, Wolfe GT,
Levine PA, Sessions RB, Pruet CW. Standardizing neck dissection
terminology. Official report of the Academy’s Committee for Head and Neck
Surgery and Oncology. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 1991, 117(6): 601-5.
14.
Robbins KT, Clayman G, Levine PA,
Medina JE, Sessions RB, Shaha A, Som P, Wolf GT. Neck dissection
classification update. Arch otolaryngol Head Neck Surg 2002, 128: 751-8.
15.
Rouvière H. Anatomy of the human lymphatic
system. Ann Arbor: MI, Edwards Brothers, 1938: 1-28.
16.
Som
PM, Curtin HD, Mancuso AA. Imaging-based nodal classification for
evaluation of neck metastatic adenopathy. AJR Am J Roentgenol 2000; 174:
837-44. |
|
|
|
|