ANTİBİYOTİKLERİN ETKİ MEKANİZMALARI |
1- Bakteri hücre duvarı sentezinin inhibe edilmesi ve litik
enzimlerin aktive edilmesi: Bu tipte etki gösteren antibiyotikler
genellikle bakterisid etki gösterirler. Bakterinin en dışındaki hücre
duvarının görevi hücre içerisindeki 25 Atmosferlik basınca direnç
gösterek hücrenin şeklini korumaktır. Bu duvar zayıflayacak (veya
duvarı oluşturan maddelerin sentezlenmesi yavaşlayacak) olursa bateri
şişmeye başlar ve hücre 25 Atmosferlik basınca dayanamayarak yırtılır
(normotonik ve hipotonik ortamda). Hiperkonik ortam olursa bu şişme
olmaz. Bu tip ortamda, bakteriler protoplast veya sferoplast durumuna
geçerler.
Bu tip etki yapan kemoterapötikler, penisilinler ve
sefolosporinler'dir. Bunlar hücre duvarını yapan maddelerden murain'in
içerisindeki peptidoglikan zincirinin yan dallanmalarını oluşturan
transpeptidaz enzimi inhibe ederler ve zincirlerin birbirine bağlanmasını
engelleyerek murain oluşmunu durdururlar.
Basitrasin, novobiosin, vankomisin, sefamisinler, karsapenemler,
monobaktamlar, sikloserin gibi kemoterapötikler de aynı şekilde
bakterisid etki yaparlar.
2- Hücre membranının permiabilitesinin artırılması: Stoplazma
membranı bozulduğunda yaşamsal elektrolitler dışarı çıkar ve
hücrenin iç dengesi bozulur. Bu tip etki gösteren kemoterapötikler
çok hızlı bakterisid etki gösterirler. Örneğin; polimiksinler,
gramisidin, nistatin, amfoterisin-B, kolistin, imidazol türevleri.
Bu ilaçlar hücre membranındaki fosfolipidlere bağlanarak
permiabilitesini arttırırlar.
3- Ribozomlardaki protein sentezinin bozulması: Bu tip etki
gösteren kemoterapötikler çoğunlukla geniş spektrumludur ve
bakteriostatik etki gösterirler. Etkilerini m-RNA'yı bozarak yaparlar.
Tetrasiklinler, t-RNA'nın ribozomlara bağlanmasını engellerler.
Kloramfenikol, m-RNA'nın okunmasını bozar. Eritromisin, klindamisin,
fusidin de m-RNA'nın okunmasını bozarlar.
Aminoglikozid antibiyotikler, m-RNA'nın ribozomlara bağlanmasını
engellerler. Bunlar diğerlerinin tersine bakterisid etki gösterirler ve
30 dk. gibi hızlı bir sürede etki ederler.
4- Genetik materyalin bozulması: Örneğin, DNA sentezinin
bozulması, bu yolla DNA kontrolündeki RNA'nın sentezinin bozulması. Bu
yolla etki eden kemoterapötiklerde selektivite çok düşüktür.
Örneğin; mitomisin, aktinomisin, daunorubisin, sitozin-arabinozin,
5-fluorotozin, interferon, sülfonamidler, trimetoprim, rifampisin,
nalidiksik asit, nitrofurantoin, metronidazol, kinolonlar, primetamin,
griseofulvin. Bunların bir kısmı bakteriostatik (sülfonamidler), bir kısmı
da bakterisid etkilidir (trimetoprim).
5- İntermedier metabolizmanın bozulması: Bu grupdakiler
daha çok bakteriostatiktir. Sülfonamidler, sülfonlar, PAS (para-amino)
salisilik asit), etambutol, izoniazid gibi ilaçlar bu tip etki
gösterirler. Sülfonamidler, sülfonlar, PAS, PABA (paraamino benzoik
asit)'nın fonksiyonunu durdururlar. |